Ramazan ayında diş ve diş eti sağlığı bozulan birçok hastaya sık sık rastlamaktayız. Siz de kendinizde veya çevrenizde özellikle bu ayda oruçluyken ağız kokusu problemlerinde ciddi bir artış olduğunu gözlemlemişsinizdir. Bunun arkasında birçok sebep bulunmakla beraber en önemli etkenlerden bir tanesi oruçluyken ihmal edilen ağız ve diş bakımıdır.

Sahurdan iftara kadar olan uzun sürede, dişler fırçalanmadığında ağızda kolayca üreyen bakteriler diş çürüklerini, diş eti sorunlarını ve ağız kokusunu arttırmaktadır. Bu nedenle bu dönemde ağız ve diş sağlığına normalden çok daha fazla dikkat edilmesi gerekmektedir.

Yemeklerden sonraki 30 – 40 dakika içinde ağız içerisinde bulunan bakteriler dişlerde çürüme yapmaya başlarlar. Bu nedenle hem iftardan sonra hem de sahurda mutlaka dişler fırçalanmalıdır. Genel olarak toplumsal alışkanlığımız sahurda son ana, ezan sesini duyana kadar yemeye içmeye devam etme şeklindedir. Halbuki olması gereken, sahurdan sonra diş fırçalamaya da en azından 3-5 dakikamızı ayırmamızdır. Benim buradaki tavsiyem imsak vaktine 10 dakika kadar kala dişlerin fırçalanması ve ardından ağız iyice çalkalanıp temizlendikten sonra istenilen miktarda su içerek imsak vaktinin beklenmesidir. Şunu da belirtmek isterim; sahurda diş fırçalamanın atlanması durumunda gün içerisinde de çok dikkatli olmak kaydıyla dişler fırçalanabilir. Oruçluyken macunu yutmadan dikkatli bir şekilde diş fırçalamanın, vücudun beslenmesine bir faydası olmadığı için aslında bir mahsuru olmadığı yönünde fetva verilmiştir. Burada temel husus macunun tadının mideye inmemesidir. Gerekirse macunsuz bir şekilde sadece suyla da dişler fırçalanabilir.

Normal zamanlarda yeme, içme fonksiyonlarımız azaldığında ağızdaki salya oranı da düşer. Ağızda tükürük bezlerinin ürettiği salgı, tükürüğün yıkama kapasitesi ve dolayısıyla koruyuculuğu azalır. Oruçluyken ise yemek yenmediğinden ve sıvı tüketilmediğinden dolayı tükürük salgısı en dip seviyelere iner. Bu nedenle, vücutta en çok bakterinin bulunduğu yer olan ağzımız, tükürük tarafından temizlenemediği için sürekli kirli kalır. Bu da, zaten var olan ağız kokusunun şiddetini artırır ve çevreyi rahatsız edecek boyutlara ulaştırır. Daha çok açken ortaya çıkıyor gibi görünen ağız kokusunun asıl nedeni budur.

Tabi ara bir not olarak eklemek isterim ki, akciğer ve mide rahatsızlıklarıyla ilgili kokular da ağız kokusu ile karıştırılabilmektedir. Solunum yolu enfeksiyonları da, geniz akıntıları da veya bir takım mide hastalıkları da koku yapabilir. Eğer çok iyi bakım yapmanıza rağmen ağız kokusu probleminiz devam ediyorsa mutlaka bir uzmana danışmakta fayda var.

Değinmek istediğim diğer bir husus da özellikle iftarda ve sahurda yediğimiz yemeklerden sonra ağızdaki dengelerin tamamen bozulması durumudur. Uzun süre açlıktan sonra bir anda yenen yemekle birlikte ağız içerisindeki asit oranı hızla artar. Dolayısıyla bakteri çoğalması için uygun ortam oluşmuş olur. Bu dönemde dikkat edilmezse, diş çürükleri de ağız kokusu ile birlikte artabilir.

Ayrıca son olarak eklemek isterim ki Ramazan ayında ağız ve diş bakımımıza gösterdiğimiz özeni yediğimiz besinlere de göstermemiz gerekmektedir. Lif yönünden zengin besin maddeleri (sebze ve meyve), genel sağlık açısından olduğu kadar diş sağlığı içinde önemlidir. Diş çürüklerinin önemli nedenlerinden biri olan iftarda ve sahurda yapılan yanlış beslenme alışkanlığı bir yandan zararlı besinlerin dişte yarattığı hasarları artırırken, diğer yandan tükürüğün kalitesini ve savunma gücünü düşürerek ağız hijyenini bozmaktadır.

Herkese sağlık dolu Ramazanlar diliyorum. Hayırlarla dolu ve bereketli olsun…